it was the hope of all we've might just been
that filled me with a hope to wish.. impossible things..
Wish impossible things - The Cure
Uzuuun bi süreç geçti. Aslında çok şey yaşandı. Çok şey öğrenildi ama dönüp bakılınca pek fazla bişey ifade etmiyorlar artık. Zavallı denemeler, yanılmalar, yalnızlıklar, birliktelikler, kaçışlar, kaoslar, gelgitler..
Muhteşem parlak yönüm kadar zifir karanlık olan bi yönüm de vardı. Üzdüm, üzüldüm.. Yok oldum, yok ettim.. Artık duvara toslamak üzere yaşamak istemediğime karar verdim. Spontanelik değil çünkü bu manyak gibi olma durumu. Büyük kurtarıcımı beklemiyorum. Kendimi ancak ben kurtarabilirim biliyorum.
Tanıdıkça uzaklaşmak istemiyorum. Tenim ısındıkça ruhum soğuyor oysa. Taşlaşmış kalbim umursamıyor. Yine kaçıyorum. Bi çantam var zaten odanın bi köşesinde hep açık duruyor. Arada 2 parça eşya atıp içine kaçıyorum. Ustalaştım artık. Haritalar, diller, dinler, hava alanları, metro istasyonları, park bankları..
Sıkıldım, yazasım gelmiyor bu aralar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder