Aslında hikayenin tam olarak nerede başladığını hatırlamıyorum, veya hikayenin neden bir türlü başlayamadığını. Seni hep sevmiştim diyemem ama içimde evet HEP bir şey vardı. Sen yapamam dediğin günden beri dipte bir yerlere gömdüğüm o şeylerden işte. Şimdi bir mezar kazıcısıyım adeta. Örtüyü kaldırmak istiyorum, evet çünkü ben bu örtüyü kaldırmak istiyorum. Herşey sadece bu istekten ibaret. Eğer yaşanması gereken bir şey varsa ve birileri onun yaşanmasını yokuşa sürüyorsa tutmayın küçün eniştenizi...
Fakat bir zamanlar birazcık da olsa sevilmiş
biri olarak, en azından sevildiğime inandırılmış biri olarak bunun herhangi bir
gerçeklik boyutu olmadığını da biliyorum.
Söylenilen aşk sözlerinin doğruyu yansıtmadığını,
Aslında ne yazık ki olduğunu sandığın şeyin yarısı bile olmadığını da...
Dokunuşundan anlıyorum, hunharca
davranışlarından
Kıymak ve kıyamamak arasındaki boyut farkı
işte, düşünce farkı.
Damarın değil de etin peşine düşmek işte,
Adi bir çakal gibi, leş kargaları gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder