insanoğlu herkesi aldatabilir
diğerlerini herşeye inandırabilir
bazen basit bi gülümseme yeterlidir
bazense bi kaç damla gözyaşı
hatta bazen kırık bi ses tonu bile işi görür
saf olduğunuza inanmak işlerine gelir
daha huzurlu uyurlar
"kızlarlayım" lafına inanmak istedikleri için inanırlar
insanoğlu herkesi kandırabilir
tek bi kişi dışında
kendisi..
The individual has always had to struggle to keep from being overwhelmed by the tribe. If you try it, you will be lonely often, and sometimes frightened. But no price is too high to pay for the privilege of owning yourself...
Nietzsche
12 Kasım 2009 Perşembe
O gece
Çok basit bişi vardı aklımda çok çok insani bi içgüdü.. Bu yüzden tamam dedim hadi "al beni burdan Taksim'e gidelim." Bi yemek yer başımdan savarım. Düşmez daha peşime. Yemeği biralar izledi (çooook biralar) ardından tekilalar (fazlaaa tekilalar).... Sonra hiç durmamacasına konuşmaya başladım. Sadece anlattım eminimki ona tek kelime etmesi için fırsat vermedim. Doğrularımı, yanlışlarımı, çocukluğumu, varoluşlarımı, yokoluşlarımı, terkedişlerimi, terkedilişlerimi, aşklarımı, nefretlerimi...... herşeyi herşeyi anlattım. Yıllarca insanların kendime ait bir cümle ipucu verebilmem için yalvardıkları anlardan sonra hayatımda 2. defa gördüğüm bi yabancıya tüm benliğimi çırılçıplak sundum. Neden mi?
Bilmiyorum ve hiç bilemeyeceğim.. Özgürdüm gidenler gitmişti ve kalan hiçbir sağ yoktu yine. Aynı dairelerde döndüm döndüm YİNE (!) bazen kendimi sirk hayvanı gibi hissetmiyo değilim ama herneyse...
Ardından "hadi gidip sevişelim" dedim. Bütün gece kafasını ütülememin bi bedeli olmalıydı ve ben o bedeli ödemeliydim. Bana herşeyin bi bedeli olduğu öğretilmişti çünkü... Bu gece de öyle olmadığını öğrenecektim... Evine gittik... İstanbul ayaklarımın altındaydı tam kelimesiyle... Yirmi küsürüncü kattan şehre bakıyodum hayran hayran... Sarıldı, ellerini itmedim... Öptü artık o yabancılığı kalmamıştı... İstersen diğer odada uyurum dedi...
Sabah gün aydınlandığında gecenin tüm büyüsü bittiğinde herşey iğrenç gözükür ve ordan kaçmak istersiniz ya ben istemedim. Hayatımda ilk defa hayal kurdum. Oda aydınlanmış olsada hiçbirşey farketmedi benim için... Hala bi büyü vardı benim vazgeçmek istemediğim...
Kafam karışık yazı da karışık oldu
Bunca zaman sonra paslanmışım sadece...
Bilmiyorum ve hiç bilemeyeceğim.. Özgürdüm gidenler gitmişti ve kalan hiçbir sağ yoktu yine. Aynı dairelerde döndüm döndüm YİNE (!) bazen kendimi sirk hayvanı gibi hissetmiyo değilim ama herneyse...
Ardından "hadi gidip sevişelim" dedim. Bütün gece kafasını ütülememin bi bedeli olmalıydı ve ben o bedeli ödemeliydim. Bana herşeyin bi bedeli olduğu öğretilmişti çünkü... Bu gece de öyle olmadığını öğrenecektim... Evine gittik... İstanbul ayaklarımın altındaydı tam kelimesiyle... Yirmi küsürüncü kattan şehre bakıyodum hayran hayran... Sarıldı, ellerini itmedim... Öptü artık o yabancılığı kalmamıştı... İstersen diğer odada uyurum dedi...
Sabah gün aydınlandığında gecenin tüm büyüsü bittiğinde herşey iğrenç gözükür ve ordan kaçmak istersiniz ya ben istemedim. Hayatımda ilk defa hayal kurdum. Oda aydınlanmış olsada hiçbirşey farketmedi benim için... Hala bi büyü vardı benim vazgeçmek istemediğim...
Kafam karışık yazı da karışık oldu
Bunca zaman sonra paslanmışım sadece...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)